Baro Başkanları Toplantısı Yapıldı
Elazığ Barosunun ev sahipliğinde bu yıl 3'üncüsü düzenlenen "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Baroları Bölge Toplantısı"na, Elazığ, Şırnak, Malatya, Muş, Siirt, Bingöl, Tunceli, Bitlis, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin barolarının başkan ve temsilcileri katıldı.

Elazığ Baro Başkanı Av.Adnan Demir, açılışta yaptığı konuşmada, baroların öncelikli amacının Avukatlık Yasası'nda belirtildiği gibi avukatlık mesleğini geliştirmek, meslekte dürüstlüğü ve güveni sağlamak olduğunu belirtti.

Yaptıkları toplantılarda öncelikle avukatlık mesleğinin sorunları üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Demir, toplantıda uzun süredir devam eden yeni anayasa tartışmalarının üzerinde durulacağını, yeni anayasanın hazırlanması sürecinde baroların öneriler sunması halinde avukatlık mesleğinin bir kısım sorunlarına da değinilmiş olacağını belirterek, "Mevcut 1982 Anayasası bir darbe ürünü olması nedeniyle birçok değişikliğe rağmen toplumsal ihtiyaçlara cevap vermekten uzak kalmıştır. Bu anayasa halk oylamasında yüzde 91 oranında 'evet' oyu almış olmasına rağmen meşruiyeti bugüne kadar tartışılmıştır. Bugün yeni bir anayasa yapmanın zorluluğu hakkında hiç kimsenin itirazı yoktur. Ancak tartışmalı olan, bu anayasanın nasıl yapılacağı ve içeriğinin ne olacağıdır" diye konuştu.

Yeni anayasanın yapılış biçiminin ve sürecinin belki içeriğinden daha önemli olacağını belirten Demir, anayasa metninin toplumsal bir uzlaşma metni sayılabilmesi için yapılış biçiminin doğru tespit edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bizce yapılacak olan anayasa partiler üstü bir anayasa olmalıdır. Demokrasinin hakim olduğu bir ülkenin anayasası asla sadece bir partinin anlayışı doğrultusunda hazırlanmaz. Unutmayalım ki milletin iradesi bütün vatandaşların katılımı ile tecelli eder. Bu nedenle yapılacak anayasada baroların varsa tasarıları dikkate alınarak güncel, yeni bir tasarının hazırlanması gerekmektedir. Hazırlanacak başarılı bir tasarı, yapılacak anayasanın en önemli dayanaklarından biri olmalıdır. Yeni anayasamız, çağdaş ülkelerin anayasalarından ve ülkemizdeki anayasa tarihi tecrübelerinden istifade edilerek hazırlanmalıdır. Bu yeni toplumsal sözleşme dünyaya ayak uydurabilecek nitelikte olmalıdır. " dedi